Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Yaygın Kullanım | fotoğraf makinesi | camera i. | ||
On the evening of 12 August, my daughter bought a camera in my home town of Döbelin, population 28 000. 12 Ağustos akşamı kızım, 28.000 nüfuslu Döbelin kasabasından bir fotoğraf makinesi satın aldı. More Sentences |
||||
Photography | ||||
Fotoğrafçılık | fotoğraf makinesi | camera i. | ||
Take a good camera and a lot of memory space. Yanınıza iyi bir fotoğraf makinesi ve bolca bellek alanı alın. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Teknik | fotoğraf makinesi | diaphragm i. |